Hamileyken tüm aile fertleri tatile gitmiştik. Gittiğimiz otel Rusların ağırlıklı kaldığı bir oteldi. Çocuklarına karşı rahattılar. Bu rahatlıkları çok hoşuma gitmişti.
Anne, güneşlenirken çocuk havuza, denize rahatlıkla girebiliyordu. 4-5 yaşındaki çocukların hepsi yaşıtlarına göre iyi yüzücülerdi. Bizim Türk anaları yırtıyordu kendini "Havuza yaklaşma!" "Gözümün önünden ayrılma!" diye.
Hangi yaştan olursa olsun bütün çocuklar kendi yemeklerini kendileri seçiyor ve kendileri yiyordu. Anne baba hiç bir zorlamada bulunmuyordu.
Anne baba yemeğe gidiyordu çocuk acıkmadığını söyleyip havuz başında kalıyordu tek başına. Anne babası hiç bir çekinme yaşamıyordu. 1-2 yaşındaki çocukların neredeyse hiç birinin üzerinde mayo yoktu. Birbirlerine garip gözlerle bakmıyorlardı. Ancak Türkler acayip gözlerle bakıyorlardı. Bize göre "Utanmazzzzz" insanlardı.
Daha bir sürü şey sıralayabilirim. O zaman Ecem'in cinsiyetini bilmiyorduk, küçük bir kız çocuğunu bütün haftasonu boyunca sevmiştik. Bebeğim bu güzel kıza benzesin diye.
Yaptıkları her şey, çocuklarına verdikleri özgüvene bayılmıştım. Ecem doğduktan sonra uygulamaya başladım. Geçen yazı havuzda geçirdi. Günde 2-3 kez banyo yaptırdım. Suda çok vakit geçirdiğinden hareketli bir çocuk oldu. Erken emekledi ve yürüdü. Çok kalın giydirmedim. Kolay kolay üşümeyen ve hasta olmayan bir çocuk oldu. Yemeğini istediği gibi yiyor. Beğenmediği bir yemek için asla zorlamıyorum. İster elleriyle ister, ister kaşıkla. En kötü benim elimle yedirmemi istiyor.
Şimdi son aşamasına geldik. Ecem yürümeye başladığından beri dışarı çıktığımızda gözümün önünden ayrılmadığı müddetçe uzaklaşmasına izin veriyorum. "Buraya gel." "Uzaklaşma" gibi şeyler söylemiyorum. Başkalarının masalarına gidip iletişim kurmasına izin veriyorum. Başkalarının onu sevmesine, öpmemeleri ve dokunmamaları dışında izin veriyorum.
Bugün Doktorum programın da Prof Dr Sevil Atasoy'u dinleyince yanlış mı yapıyorum dedim. Pedofili hastalarının hepimiz gibi normal insanlar olduklarını, parklar ve alışveriş merkezlerinde çok bulunduklarını öğrenince korktum. Hele ki pedofili hastaları çocuk sahibi olan insanlardan olduğunu söyleyince kanım dondu. Çevremde bu tür insanlar var mı diye kendimi sorgulamaya başladım.Programın tekrarını izlemek istiyorum. Her şeyi kafama iyice kazmalıyım.
Birde telefonla kendilerini anlatmak, başına gelenlerin başkalarının başına gelmesin diye uyarmak için telefonla canlı bağlanan kadınları dinleyince herkes gözüme potansiyel suçlu olarak gözükmeye başladı. Onlara yada çocuklarına bunu yapan canilerin en yakınları olması ve çoğunun hiç bir ceza almadan dışarıda olması daha da korkunçtu.
Gelelim Ruslar neden bu kadar rahat? Çünkü devletleri çocuklarını koruyor. Çocuklara yapılan hiç bir istismarı göz ardı etmiyor. Pedofili suçunun cezasını, çocuğun yaşına göre belirliyorlar. Yani yaşta küçük bir çocuğa yapılan istismar daha ağır bir şekilde cezalandırılacak. Reşit olmayan bir çocukla cinsel ilişkide bulunmanın cezası 7 ila 15 yıl. Ergenlik çağına gelmemiş çocuklara cinsel istismarda bulunanların 20 yıl boyunca belirli işlerde çalışmalarını yasaklıyor. Tecavüz, uyuşturucu satışı, cinsel istismar suçunu işleyenlerin, kurbanlarının reşit olduğunu zannetmesini söyleyerek kendilerini savunamıyorlar.
Biz anne babalar tabi ki önlemler almalıyız. Çocuklarımızı korumak için önce kendimizi sonrada çocuklarımızı eğitmeliyiz. Ama asıl caydırıcılığı devlet kanunlarla ve onları uygulayarak çocuklarımızı koruyabilir. Devlet eli cebinde beklerken Gizem gibi çocuğumuzu kaybedebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder