Ebeveynler de insan. |
Ama hopp sabah öpüşmeler, koklaşmalar. O uyanmadan yanındaydık hatta. Ben İzmir'deyken o Urla'daydı. Yani çok uzak değildim. Yetiş dediklerinde yetişe bilecek mesafedeydim.
Şimdiki durum o Urla'dayken ben İstanbul'dayım. Yetişiyim dediğimde en azından 5 saatlik mesafe. Tabi birde İstanbul'da trafik yoksa.Bu 5 saat uçakla İzmir'e dönersem ancak.
Aklımdaki türlü senaryoları uzak tutuyorum. Babaanne dededen yana bir şey yok. Benimleyken başına bir şey gelme ihtimali daha yüksek. Ya biz? Bize bir şey olursa.
Amannnn böyle uzatıp gidiyorum. Biz bu haftasonu birbirimizden ayrıyız. Ve bu beni yiyip bitiriyor. Çaktırmıyorum çok.
Şöyle düşünüyorum;
Ohh! Süper! Ecem'siz bir kaç gün. Kaç anne benim yerimde olmak istiyor kim bilir? 70 kişilik bir düğün ama yalnızsın. Doğru ya ben en son ne zaman kocamla dans ettim? Valla hiç hatırlamıyorum. Şöyle cıstak cıstak oynayacağım.
Boğaza karşı bakacağım uzun uzun. Ben bakarken yanımdan biri düşecek mi diye tedirgin olmama gerek yok. Sanki deniz hiç görmemiş biri gibi mis gibi deniz, iyot kokusunu içime çekeceğim. "İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı" şiirini içimden okuyup hiç bir şey yapmadan duracağım.
İçki mi? Dibine vuracağımdan emin olabilirsin. Abuk sabuk fotograflar koyup, alakasız tweetler atarsam sorumlusu saymayın beni
Uyumak, sessiz ve derin olacak. Hele son 3 gündür yaşadıklarımdan sonra.
Birde ertesi gün bir kaç blogger anneyle buluşmak. İstanbul gezisinin en büyük heyecanı olacak bana. Sonuçta benim düğünüm değil. Düğün için heyecanlanmanın bir anlamı yok :)
Bu 2 gün annelik sıfatımı kenara atıp Açelya'yı sıfatsız kullanmak istiyorum.
Sanki birazcık rahatladım :)
Anneden son not :Ama yinede çok özleyeceğim. Ecem iyottan daha güzel kokuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder