Sayfalar

4 Mart 2015 Çarşamba

Mucize'nin Günlüğü : Sizi Seviyoruz - 17. Hafta


Bu hafta Mucize'm Burak'tan değil çevremizden bahsetmek istiyorum.

Evet o bir mucize, zor yollarda, multifaktörlerin bir araya gelmesi sonucunda içimde kıpırdanıyor. Onun gelmesi beni öyle korkuttu ki, paniğe kapıldım. Geçti gitti, içimde olması, hayatımın diğer yarısını kaplayacak olması beni acayip heyecanlandırıyor. Bazı şeyleri çevremdeki insanların sevgileriyle üstümden attım. Mutlu, huzurlu ve kalabalığım.



Eşimle ilk tanıştığımız sıralarda arkadaş, dost temizliği yapmıştım etrafında. Gereğini duymadığım, beni üzeni yoran insanları elemiştim. Bana yetecek kadar dost bırakmıştım kendime. Sonra Ecem doğdu yine eşimle ikimiz eledik çevremizdekileri. Neredeyse ailemiz ve bir kaç dostumuz.

Çalışmadığım için ve dışarıda olmak beni dinlendirdiği için Ecem ilk doğduğu andan itibaren attım kendimi sokağa. Hiç durmadan gezdim.

Kendim için kendim gibi annelerle tanışmak adına İzmir Anne'leri grubuna katıldım. İlk başta gittiğimde kimseyi tanımıyordum. Hiç yabancılık çekmedim. Benimle aynı durumda olan bir çok anneyle tanıştım. Aynı kaderi paylaşıyorduk bir çoğumuz. Zamanında çok çalışmış ama bazı sebeplerden dolayı çocuk sahibi olunca eve tayini çıkmış kadınlar topluluğuyduk. Vakti zamanında sadece çalışma arkadaşları olan kadınlar olduğumuzdan, eski arkadaşlarımızla görüşemiyorduk. Birbirimizi bulduk ve sımsıkı sarıldık. Hatta şimdi öyle bir haldeyiz ki bir kaç hafta görüşmesek özlüyoruz.

İşte bu annelere Burak'ın geleceğini söylediğim ilk insanlar. Öyle heyecanlıydım ki onlara söylediğimde. Elim ayağım titriyordu. Onların bana cesaret verici sözlerine çok ihtiyacım vardı. Verdiler de. İçimdeki son çaresizlik hissi de kaybolmuş oldu. İste izleyin Minik Mucize'min gelişini böyle kutladılar.  Nereden akıllarına geldi bilmiyorum. Çok heyecanlandığım kesin. Kısa sürede böyle birbirimize bağlanmamız çok güzel. İyi varsınız kızlar.





Ecem'i evde zapt edemediğimden oyun grubuna yazdırdım. İlk amaç Ecem'in sosyalleşmesiydi. İçten içe biliyordum ki yeni insanlarla tanışacaktım. Belki içlerinden bazılarını hayatıma kazmak isteyecektim. Gitmesinler, yanımda olsunlar isteyecektim. Çünkü annemden biliyorum benim okula başladığımda edindiği arkadaşları canı ciğeri oldu. Bu sayede ben hiç bir çocukluk arkadaşımdan kopmamış oldum. Onlardan uzaklara da gitsem yanımda olduklarını hep hissettim.

Oyun grubunda edindiğim arkadaşlarım bir başka oldular. Yahu bir kaç aydır tanıdığın kadının sesini özlermisin? Özlermişsin. Dost kazıkları öyle yedik ki karı koca temkinli davranmaya çalışıyorduk. Ama bu kızlar kırdı zincirlerimi. Burak'ın gelişiyle de bazı bizi yoran insanlarla da görüşmeme kararı alınca daha da bağlandım onlara. Aslında onlarla görüşmeme kararı alma sebebim kızların bana yaklaşımını görünce dost dediklerimin bana dostluk yapmadıklarını anladım.

Benden gizli gizli hazırlanmışlar. Seneryolar yazmışlar. Öyle özenmişler ki bana sürpriz pastalı hediyeli kutlama yaptılar. Hemde Burak'ın adının yazılı olduğu pastayla. Yahu sizi bir çok seviyorum. :):)

Gözlerimden yaşlar öyle bir fışkırdı ki fotoğraflarda ağzım, burnum kıpkırmızı :)







Yazamadığım başkaları da var tabi. Dostum dediklerimi tanımış, arkadaşım dediklerimin aslında gerçek dostum olduğumu anlamış oldum.

Ecem'de doğduktan sonra beni tanıyanlar büyüdün iyice sen diyorlardı. Burak doğduktan sonra olgunlaştın diyecekler eminim.

Dostlarımla, arkadaşlarımla yaşayacağım zor günler bana kolay gelecek. Biliyorum arkam sağlam.

Birde şimdi farkettim. Ben Ecem'e hamileyken çok yanlızmışım. İyi ki Ecem hayatımda da doplu kalabalığım.


Süt Anne


Mucize'nin Günlüğünün diğer yazılarını okumak için tıklayın. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder