Bir Süt Anne hikayesi
Sevgili Açelya süt annelik tecrübelerini yazmamı istedi.
Bende içimden geldiğince anlatmaya
çalıştım.. İlk defa yazıyorum bu deneyimimi..
İtiraf etmeliyim ki; Annelik serüvenimi hayal ederken, hiç
‘’ Süt Anne ‘’ kavramı ile tanışacağımı düşünmemiştim.
Zaten benim Annelik serüvenimde yaşadıklarım hayal
ettiklerimle hiç aynı olmadı.. En azından ilk 4 yıl için böyle olduğunu
söyleyebiliriz. Kader hepimize farklı roller biçiyor çoğu zaman.
İkizlerim Duru ve Kaan’ın 5,5 yıl önce 28. haftada aniden
doğması ile başladı her şey… Ani gelen bir doğum! Hastaneye ulaştığımda artık
çok geçti. Bebeklerim için ciğer geliştirici iğne yapılacak kadar bile vakit
yoktu.. Sezaryen ile doğum yaptım.. Doğumdan sonraki ruh halimin ne kadar acı
olduğunu kelimelerle tarif edebilmem mümkün değil..
Kendime geldikten sonra, yeni doğan yoğun bakıma ilk gidiş,
ilk karşılaşma vb. derken beklenen an geldi.. Süt Sağma !
Bebeklerim yanımda değildi. Yeni doğan yoğun bakımda
makinelere, kablolara bağlıydılar. Kucağıma almam imkansızdı. Üstelik ani ve bu
kadar erken doğum olduğu için doktorumuz hiçbir umut vermiyordu.. ‘’
Yaşayamazlar, yaşasalar da, yürüyemezler, göremezler vb. ‘’
Tüm bu olumsuz ve moralsiz şartlar altında sütümü bir demir
yığınına sağmam isteniyordu. Söylenenleri yaptım... Süt olsun diye ne verdilerse
yedim, içtim.. Haaa birde tüm bu şartlar altında ‘’ Sakın ağlama, sütün
kaçar ‘’ dediler. Ağlamadım, içime
attım. Ama her seferinde gelen süt 5 cc. Ne kadar çok beslenmeme dikkat etsem
de sütüm artmadı.
İşte bu şekilde tanıştım ‘’ Süt Anne ‘’ kavramı ile.. Önce
ben Süt Anne oldum.. Aynı gün doğum yaptığım komşumun bebeğini emzirmeye
başladım sütüm artsın diye. Komşum da benim bebeklerime süt sağıyordu.10 gün
kadar devam edebildim emzirmeye. Açık konuşmak gerekirse benim bulunduğum
şartlarda başka bir bebeği emzirmek hiç kolay değildi. Bazen aklıma geldikçe
hayret ettiğim oluyor. Sizin bebekleriniz kuvözde yaşam mücadelesi verirken,
onları henüz hiç emzirememişken; onlar için bile olsa çok güçtü!! Ama sütüm
artsın diye her çözüme başvuruyorduk..Yine de yeteri kadar gelmedi sütüm..
Tabii benim bebeklerim ikiz olduğu için daha çok süte
ihtiyaç vardı… Benden birkaç ay önce doğum yapmış başka bir komşum da Duru ve
Kaan için süt sağıp biriktirdi. Her gün düzenli olarak sütleri hastaneye
ulaştırdık.
Süt Annelerimizden biri bize süt vermeyi kabul ettiğinde sol
göğsünden aslında hiç süt gelmiyormuş. Benim ikizlerimin yaşam savaşı
verdiklerini duyduğu için kabul etmiş. Ben kapısına ilk gittiğimde; ‘’
Gerekirse kendi bebeğine mama vereceğini ama benim bebeklerime mutlaka her gün
süt sağacağını ‘’ söylemişti..Sonradan bana anlattığına göre Duru ve Kaan’a süt
sağmaya başladıktan sonra sütleri dolup taşmış, öyle ki evinde ki çiçekler bile
nasiplenmiş, fazla olanı onlara da dökmüş..Teslimiyet, tevekkül, güzel ruh,
olumlu düşünce, güzel düşünce, paylaşmanın zenginliği ..Artık siz adına ne
derseniz bu kısa hikayenin..
Bu tecrübeyi yaşayana kadar Süt Anneliği duyduğumda sadece
masallarda olur zannederdim. Eski zamanlarda vardı sanki Süt Annelik.. Daha
önce çevremde hiç böyle bir şeye şahit olmamıştım ve yine yaşayarak
öğrenmiştim.
İnançlarım doğrultusunda da araştırdım Süt Anneliği..Açık
söylemek gerekirse başıma gelene kadar detaylarını bilemiyordum.
Şunu anladım ki; Süt Annelik gerekebiliyor.. Allah zaten
böyle bir şeyi kurallarına bağlayıp izin vermişse demek ki gerekli. Annesi her
hangi bir sebeple emziremeyen veya sütü gelmeyen bebekler için uygun ortamlarda
Süt Anneler devreye girebilir. Tabii çok ince ve hassas bir konu kesinlikle.
Dini kitaplarda da bazı temel şartlara oturtulmuş . Herkes kendi inançları
doğrultusunda hareket edebilir..
Paylaşmak ve yardımlaşmak
güzel şey..Anne olmak bazen başka bebeklere de Annelik yapabilmektir ..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder