Sayfalar

10 Kasım 2015 Salı

Sünnet İşleri



Burak benim anne tarafından, 20 yıl sonra gelen ilk erkek. Yani heyecanla beklediğimiz bakmaya doyamadığımız bir canlı olacağı belliydi bizim için. 

Sünnet deyince aklıma birkaç şey geliyor. Büyük kuzenlerimin yaka paça tutulmuş hâlde, gözleri yerlerinden fırlamış birkaç fotoğrafı canlanıyor gözümün önünde. Sonra ailemizin üçüncü erkeği olan kuzenimin altı yaşındaki sünneti geliyor. Çocuk üç delikten işiyordu. Izdırap içinde "Anaaa" diye bağırışını ve bizim çaresizce onu izlememizi hatırlıyorum. Onun düğününde ailemdeki tüm büyükler, zil zurna sarhoş olup, "Onun arabası varrrr." şarkısıyla oynamışlardı. Kuzenim de kocaman yatakta Rama kutusuyla oturuyordu. Teyzem başından hiç ayrılmamıştı ama çocuk kendi eğlencesini ağlayarak geçirmişti. 

 Dördüncü erkek kuzenim öyle apart topar sünnet olmuştu ki biz bile son dakika yetişmiştik sünnetine. Çünkü şu an hatırlamıyorum ama sünnet olmadığı için bir yeri hastalanmıştı. Acil olarak sünnet olmuştu.

Anlayacağınız benim için sünnet problemdi ve bu konuyla ilgili en yakın tarihli hatıram 20 yıl önce yaşandı. Ailemiz için sünnetle ilgili güzel hatıralar yaratmak istediğimden ve ileride başımıza bela olacağını bildiğimden Burak'ı ilk 3 ay içinde sünnet yaptırmak istedim. Bu dönemde çok sık yapılan bir şey olduğundan amacıma ulaşmam çok kolay oldu. 

Zaten Burak bitikli olarak doğmuştu. (Bitik, sünnet derisinin pipi başını kapatmasına deniyor) Ben, bu deri geriye itilmeli diye söylüyordum ama ellemeye çekiniyordum. Belki bitikli olarak doğmamıştı ama biz deriyi ittirmediğimiz için yapışmışta olabilir. Çocuk doktorumuzdaki ilk kontrolümüzde ilk sorduğum şey bu oldu. Pipisinin bitikli olduğunu işemesinde bir sorun yoksa şimdilik sorun olmayacağını, çok geçmeden sünnet ettirmemizi söyledi. (Her altını alışımızda üstümüze işediğinden rahat işediğine emindik. İşeyemeseymiş pipisinde şişlik oluşuyormuş zaten.)Göbek bağı düşmeden yaptırmamızı istedi. İki tane mikrop kapma riski olan bölgenin bizi yoracağını söyledi. Bebeğin tam toparlanmasını beklememizi yani 40 günü doldurmamızı tavsiye etti. 

Biz de onun sözünden çıkmadığımızdan 40 günü doldurmaya karar verdik. Hem de bu süre zarfında sünneti yapacak doktor araştırmaya başladık. Artık sünneti, sünnetçi yapmıyor. Cerrah hatta çocuk konusunda uzmanlaşmış bir cerrahın yapması gerekiyor. Ameliyathanede olması gereken ciddi bir işlem. Eskiden olduğu gibi şipşak bitmiyor. Çocuk gelişim uzmanlarının ve pedagogların ortak görüşü, eğer ciddi bir sağlık sıkıntısı yoksa sünnetin, ileriki dönemde sorun yaşamamaları için iki yaştan önce veya altı yaştan sonra yapılması gerektiği yönünde. Sünnet üç aya kadar lokal anesteziyle yapılıyor. Bu dönemdeki bebeklerin o bölgedeki sinirleri tam gelişmediği için acıyı daha az hissediyorlarmış. 3 aydan sonraki bebek ve çocuklara genel anestezi yapılıyor. Hoş bu durum doktordan doktora değişiyor. Bazı doktorlar, hiç genel anestezi uygulamadan bu işlemi lokal anesteziyle yapıyor.  

Sünneti yapacak doktora karar vermek zor. İstedikleri ücretler, şartları değişiyor. Bazıları işi şova dökmüş durumda. Kendi muayenehanelerinde, steril ortamda çocuk anne-babasıyla odaya giriyor. Anneanne, babaanne, dedeler artık yanlarında. Kim varsa dışarıda sünneti izleyebiliyor. Tavana konmuş televizyonlarla çizgi film izlettiriliyor. Doktorun hayal gücüne bağlı değişik koşulları bulunuyor. İzmir'de bu konuda zaten birkaç doktor var. Biz şovsuz ve hastanede sünnet yapan doktoru seçtik. 

Burak'ın ikinci ay aşılarını yaptırmaya gittiğimizde sağlık ocağındaki hemşireyle sünnetle ilgili konuşurken aşılardan 10 gün önce ve 10 gün sonrasında bu tip işlemi tavsiye etmediklerini söyledi. Ben aşıların daha önemli olduğunu düşündüğümden aşıları yaptırdım ve sünneti ertelemiş oldum. 

Böylece Burak 25 günlük olmuştu. Doktordan randevu aldık ve muayeneye gittik. Muayene olumlu geçti ve kanını aldırmamızı istedi. Üç gün sonraya randevu verdi. Sünnetin nasıl olacağını ayrıntılı bir şekilde anlattı. Yanımızda sağılmış süt veya maması, emziği ve sevdiği oyuncağıyla gelmemizi istedi. 

Kanın alınma sebebi çocuğun kanının pıhtılaşma sürecine bakıyorlarmış. Eğer pıhtılaşmasında gecikme varsa erteleniyormuş sünnet. İki tüp kan verdi. Ben yanına giremedim. Aşı bile yapılırken fenalaşıyorum. Buna dayanamazdım. Geride emzirmeye hazır bir şekilde onu bekledim. 

Ne kadar herkes iki günde iyileşiyor dese de heyecan yaptım çok. O gece hiç uyuyamadım. Ne de olsa oğlumu benden alıp soğuk ameliyathaneye götüreceklerdi. İnsan kafasına takmadan edemiyor

Ben kafam dağılsın diye sünnetin olacağı sabah Kemeraltına gidip ona kep, sünnet gömleği, maşallah aldım. Eve geldim. Burak'ı giydirip bol bol fotoğraflarını çektim. Sünnetten sonra keyifsiz olur çekemem diye poz poz çektim oğlumu. 

Saat gelince heyecanım doruğa çıktı. Elimi kolumu koyacak yer bulamadım valla. Sütümü hastanede sağmaya karar verdim. Sünnet saatinden bir saat önce orada olmamızı istedikleri için süt bozulur diye korktum. Öyle heyecanlı ve stresliydim ki iki memeden sadece 40 ml süt sağabildim. Düşünün paniğimi. 

Doktorumuz sünnetin 30 dakika süreceğini söyleyip, bir daha nasıl yapacağını anlattı. Hemşire gelip Burak'a ameliyathaneye kadar eşlik edebileceğimi söylediğindeçok sevindim. Oyuncağı, sütü ve battaniyesiyle ameliyathanenin yolunu tuttuk. Burak'ı doktorunun kollarına teslim edip o 30 dakikanın geçmesini bekledim odada.



Hemşirenin kucağında, kaşları kızarmış hâlde doktorla birlikte geldi Burak. Sünnet sonrası nelere dikkat etmemiz gerektiğini anlattı doktor. Pipisinin ezilmemesi gerekiyormuş. Yüzüstü yatması ve apış arasından tutmamız yasakmış. Verdiği kremi pasta kreması gibi bol bol sürmemizi ve ağrısı için fitil kullanmamızı istedi. 

Yazının en başında dediğim gibi bildiğim bir şey olmadığından kesilen deriyi görünce şok oldum. Baya bir parça kesilmiş. Biraz daha kesse pilavını yaparmışız. Pipisini, muz gibi soymuş resmen doktor. Bu durum gözümü korkutmadı değil. Çok problem yaşayacağımı düşünüyordum. Ama beklediğim gibi olmadı.

Burak yüzüstü uyuduğu için, ilk 3 gün çok zor geçti bizim için. Hiç uyuyamadı. İlk iki gece pusetinde uyuyabildi sadece. Sırt üstü uyuyan bir bebek için hiç sorun olmaz bu durum. Ağrı derseniz, olduğunu pek düşünmüyorum. Tedbir için ilk 24 saat, fitili iki kez kullandım. 

Şimdi üzerinden 10 gün geçti ve neredeyse tamamıyla iyileşti. Birkaç sıkıntı var ama onları da aşacağız. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder