10.hafta sakin başlamıştı. Pazar günü dönüyor haftalarım. Pazardan Salıya kadar sakin olan gidişat Salı günü tam tersine döndü. Sabah tuvalette kahverengimsi değişik bir akıntıyla karşılaştım. Kahverengi akıntı diye hep duyarım, okurum ama görsem tanımam. O an karşılaşınca sadece bunun normal bir durum olmadığını anladım. Tabii ki hemen bir paniğe kapıldım. Ebe bir arkadaşım var. Hemen ona anlattım, sordum.
İlk gebeliğimde böylesi bir şey yaşamamıştım. Paniğimin sebebi buydu aslında. Bilmediğime karşı ben de hep aşırı panik, aşırı kötümserlik olur konu ne olursa olsun. Eğer gebe olmasaydım adet tarihim olabilir miydi o Salı günü onu değerlendirdik. Çünkü bazı kadınlarda o periyot geldiğinde vücut adet dönemine girecekmiş gibi davranabilirmiş. İs arkadaşlarımdan da menapozla ilgili bizzat yaşayanlar doğruladı bu durumu. Ama böylesi bir durum da söz konusu değildi. O muydu bu muydu derken tekrar tuvalete gitme isteğim doğdu. Korka korka gittim manzara ayni. Takibe al bazen devam etmeyebilir bu durum tavsiyesinde bulundu arkadaşım.
Bir iki üç derken tüm gün devam etti neredeyse. Sinmedi hiç içime. İçim içimi yiyor zaten. Tüm felaket senaryolarıyla beraber. Doktorumu aradım hemen o güne randevu ayarladım. İse gittim. Yöneticilerime durumu anlatıp izin aldım. Randevuma yaklaşık 1 saat kala hastaneden bir telefon... Tüm randevular iptal edilmiş. Doktorun acil ameliyatı çıkış. Hayydaa! Neyse ki hemen ertesi güne istediğim saate yazdılar.
Randevu saati gelene kadar ben bende değildim. Kafa oldu gel git. Girdim doktora, anlattım meramımı, uzandım usg için. Doktor evirdi, cevirdi, baktı, inceledi. Bizim zibidi kıpır kıpır, gayet sağlıklı. Derin bir ohhh çektim. Doktorla durumu değerlendirirken fark ettim ki bizim bir numarayı haftasonu aniden kucaklamıştım belki de o sebep oldu. Herhangi bir kanama olmamasına rağmen tedbir amaçli bir ilaç verdi, bir kutu iç dedi. İlaç içmeyi hiç sevmem ama her şey yolunda ya ilacı görmedi gözüm.
Bu çalkantılı haftayı bizim bir numaraya müjdeyi vererek sonlandırdık. Eşim zaten ilk günden beri söyleyelim ne var yahu diyordu, ben zor zapt ediyordum. Ama durduramadım artık. Söyledik ve beklediğimiz gibi bir tepki aldık : " Ayyyyyy benim kardeşim mi ollaaacccaaaakkkkk?! "
Bu mutluluğu, sevinci, coşkusu, heyecanı daim olur inşallah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder