Ecem İlk Dolap Açtığı an.
Biz diyorum çünkü birlikte atlattık her şeyi. Birbirimizi paylaşmayı öğrettik. Hastalanınca birlikte hastalandık.
Hiç ayrı gayrımız olmadı. Her ne yaşıyorsak birlikte yaşadık.
Ben anneliğimin 11 ayını kutlarken oda yaşına bir adım daha yaklaştı. Herşeyi biran evel yaşadık. Benim aceleciliğimi almış kendisi. Bazı zaman birlikte ağladık.
Dile kolay 11 ay. Bu kadar zorlanacağımı hiç hesaba katmamıştım. Ne olabilir ki en fazla dimi? Yaa bir sürü şey oluyor. Mesela 40 derece ateş. Ömrünüz gidiyor. Dereceyi dakka başı kulağına sokuyorsun. Düştü mü düştü mü? Yarım derece yükselse hastaneliksiniz?
Ne olabilir ki? Mesela bütün koltuklarınız yoğurt olabiliyor. Dirençli çıkmayan lekelerle tanışıyorsunuz. Domestos elinde tüm evi temizliyorsun.
Uykusuzluk mu? hahahahaha uyku çok komik bir şey!! Uykusuzluktan sinirlerim bozuk değil. Sadece uyku kelimesi komik geldi de.
Tabu oyununda bana diş çıksa tek kelimeyle bela derim. Ne meret şeydir anlamadım. Nerdeyse şiirler yazacağım dişlere. Parti bile yaptım Madamlara. Sadece daha 4 tane çıktı. Son ikisinde 10 gün uyumadık.
Gaz nedir ki? Osurursun geçer dimi? Kimyada birleşirler su olur en fazla. Çocukta çıkmaz o delikten. Nöbet tutarsın sabaha kadar. Masajları nereye yapacağını sapıtırsın. En sonunda koca karı ilaçlarına başlara rahatlarsın. Yaz kış evin içi acı elma yağı kokar.
"Bir çocuk yaaa ne kadar zor olabilir ki? Analarımız kaç tane büyütmüşler." derler. Al bir saat sen bak dersin işim var deyip kaçarlar. Canımcım bu senin bildiğin çocuklardan değil.
Kocamın değişiyle "Yediğin cevizler seni tırmalıyor."
Anane babaanne felç. Dedelerin kolu tutmuyor. Çok zevkli dimi kucakta gezdirmek. Tamamda Akçaydan Urladan geldikten sonra tüm gün ben taşıyorum onu kucakta. Bazen onları o kadar çok yoruyor ki gitsek diye gözümüzün içine bakıyorlar.
Allah'tan minyon gidiyor da çok ağırlaşmadı. Çocuğu cılız diye sevinen bir anneyim ben kabul ediyorum.
Araba koltuğu bilin ki gün gelecek başınıza bela olacak.
Yazımın karışıklığından anladığınız üzere hayatımın en güzel 11 ayını yaşadım. Anne dedi gözlerimin içine baka baka ya 5 Ocakta ayaklarım yerden kesildi. Nirvanaya ulaştım. Hele anne diye ağlamıyor mu acıktığında acıksında beni çağırsın diye beklemiyor değilim. Boynuma kafasını soka soka uyumuyor mu? Böyle bir huzur yok. O anda o kadar güçlü hissediyorum ki kendimi 1000 kaplan gücünde oluyorum.
İşte geri sayım başladı. Ecemli geçen bir yılın bitmesine tam 29 gün kaldı. Her gün bir Ecem doğum gününe kadar. Bugün Ecem'in zorluklarını okudunuz. Teşekkürler :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder