Bir yaş doğum günümden bir oynama figürü |
Bir yaş doğum günü olacağından diş buğdayı bittiğinden beri planlar planlar
Öyle bir hazırlık içindeyiz ki sanki Ecem'in kınası. Pastalar, kısırlar, börekler, çörekler. Daha neler neler. İlk dedim ki arkadaşlarıma ayrı aileye ayrı yapayım. Benim koca isyana geldi. Tek yap temiz olsun dedi. Tek yaptın mı da anacım oluyormuyuz 60 kişi. Kimseyi de çağırmamazlık edemem. Hepsi yakın hepsi arkadaş, dost. Hepsini çok seviyorum. Dün gece rüyamda kabus gibi doğum günü kutlaması yaptım.
Bir mekanda kutlamak istemiyorum. Saçma geliyor. Düğün salonu tutar gibi doğum günü için yer tutmak. Birde sanki nişan töreniymiş gibi para istiyorlar. Kışın düğün dernek olmadığından aç akbabalar gibi saldırıyorlar doğum günü çocuğunu ailesine. Buradan hepsine sesleniyorum uzaktan görüntünüz leş kargaları gibi.
"
Gördüğünüz gibi oynuyor.Doğum günü budur. |
O doğum günlerinde pasta kes, çerçevenin içinde fotoğraf çekil, hediyeleri ver, bol yağlı sigara böreğini ye ve bitti. Ne biliyim ya! Mantıksız işte!
Zaten bu olay bir sektöre dönmüş. Annelerden bir öğreniyorum fiyatları, küçük çaplı bir düğün. İkram ettikleri ne süslü bir masa, bol krem şantili pasta, bir de bir sürü bayrak. Erkek çocuklarında bu bayrakları görünce sanki askere gidiyormuşum izlemine kapılıyorum.
Dev çerçevelere bayılıyorum. Hepsinin içinde tek tek fotoğraf çektirmek istiyorum. Sağlam bir şey yaptırayım dedim. Fiyatı duyunca "Oohooo siz uçmuşsunuz" deyivermişim. İstemsiz çıktı ağzımdan. Doğrudur maliyeti odur. Ama ne bileyim pahalı kardeşim.
Birde yeni adet gelenlere hediye. Diş buğdayında kolay halletmiştim o işi. Herkese güzel gerçek taşlı bileklik almıştım. Gelenlerin bazılarında görüyorum bilekliği takıyorlar. Çok hoşuma gidiyor. Baktıkça bizi hatırlıyorlardır diye düşünüyorum. Ama o magnetlere, takvimlere gıcık oluyorum. Yav kardeşim niye benim çocuğumun fotoğrafı arkadaşımın buzdolabında süs olsun. Bana verilenleri koymuyorum buzdolabımın üstüne. Yani buzdolabının üstünde pideci telefonunun yanında küçük burunlu, küçük ağızlı bir çocuk. Yani hoş olmuyor. Sabunlar, reçeller, mumlar güzelde gerisi boş.
Bu işin süslemesi var bide. O kadar dolaşıyorum sitelerde hiç "Doğum günün kutlu olsun" yazısı yok. Hepsi "happy birtday" yazısı. Ben bilmiyorum da tüm doğum günlerini İngiliz sömürgesi bir yerde mi yapıyoruz? Nedir bu ingilizce çılgınlığı? Ben "mutlu yıllar", "Nice senelere" "Doğum günün kutlu olsun." gibi yazılar arıyorum. Birde bunlara banner deniyor. Süslü yazı o yazı banner değil.
Yeni moda doğum günü pastaları muffinler.Tamam ikram etmesi, yemesi kolayda. Çocuk onu nasıl üfleyecek? Nasıl kesecek? O kocaman muffin tabaklarının arkasında nasıl poz vereceksin? Bu sorular uzar gider.
Ben cimri değilim. Gerçekten. Hele Ecemle ilgili bir şey oldu mu akarsular duruyor. Birde bu ilk yaş günü. Çok önemli benim açımdan. Hiç unutmayacağımız bir şey olsun istiyorum. Herkes ne süper doğum günüydü desin Wuhhuu yapsın. Çalalım müziği oynayalım istiyorum.
Büyük avantajımız var bizimde Urla'da kayınvalidemlerin bahçeli evi var. Orada yapacağız doğum gününü. Tam kır doğum günü olacak. Konsept mi? Tabi ki bahar çiçekleri Herşeyini diş buğdayında olduğu gibi ben ve ekibim yapacak. Ekib
im derken, alışverişte iki tane can dostum, şahane kısırıyla eltim, pasta ve böreklerin hünerli eli annem, serviste kardeşim ve unutmamız gereken sponsorumuz kocam.
Çağıracağım herkese sesleniyorum "Size çok güzel bir doğum günü yaşatacağım. Tabi ben o zamana kadar huni takıp gezmezsem. Eğer öyle olursam da unutamayacağınız bir doğum günü olur"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder