Sayfalar

28 Nisan 2015 Salı

Mucize'nin Günlüğü : Tadilata Yenildim - 24. Hafta

Son iki haftada öğrendiğim ders hamileyken öyle çok kendine güvenmeyecekmişsin. Çünkü öyle bir hale geliyor ve yoruluyorsun ki hiç bir güç seni kaldıramıyor.

Ben öyle nazlı, kaprisli hamilelerden değilimdir. Asla hamileliği bir hastalık gibi görmem. Acındırma silahı olarak kullanmam. Eski analar tarlada, bahçede doğuruyormuş. Şimdi ne değişmiş olabilir ki? Aslında değişen çok büyük şeyler var. Kadının doğurması sanki bir iş olarak görülüyor. Kadın kendini insan neslinin kurtulması ona bağlıymış gibi davranıyor. Hamile kaldın diye kocana, ailene, dostuna eziyet etmek zorunda değilsin. Bana hamilelik kadın hayatının normal süreci ve bu süreci en olağan şekilde yaşamak gerekiyor. 

Tabi bazı hamileleri bu sürece katmıyorum. Yıllarca uğraşıp sonunda hamile kalmış bir kadının her türlü nazı kaprisi yapma hayatı var. Zaten çevresindekiler o kapris ve nazlanmalar için can atıyordur. Ama yinede arkasından "Amannn yine geldi" derdirtmemesi lazım. 

İşte ben kendini bu sürecek kaptırmış bir hamileydim son iki haftadır. Mucize'm geliyor diye evde büyük bir hummalı çalışma vardı. Ecem'in odası büyüdü. evin mobilyaları değişti falan. Tek istediğimiz beyimizin evde rahat etmesiydi. Ben vitrini neredeyse 2 günde boşalttım. Arkadaşlar arıyor gelelim mi yardıma diye. Yiğitliğe bok sürdürmeyeceğim yaa. "Yok yok. Ben hallediyorum" diyorum. Akşam oldu mu Ecem uykuya geçmeden dalıyorum. 

Neyse evi toparladım, ütüleri falan bitirdim. Sonunda ustalar eve doluştu.Yemin ediyorum evin içinde Katrina Kasırgasının turuncusu vardı. Öyle bir şey yok. İlk evlenirken de tadilat yapılmıştı ama ben çalışıyorum diye başında kardeşim durmuştu. Bir çok şey bittikten sonra görmüştüm. O zaman anlatıyordu ama kafamda canlandıramıyordum. Şimdi yaşadım gördüm.

Yine yiğitliğe bok sürdürmüyorum. Resim paylaşıyorum. #tadilatseniyeneceğim diye yazıyorum ama bitmiş durumdayım. O adamları izlemek, o gürültüyü çekmek bile yetti. Bütün koltuklar kaplı olduğundan baya bildiğiniz ortada kaldım. Karşı komşuya geçtim bir oturdum belimin ağrıdan koptuğunu o an anladım. Akşamları kayınvalideme gittiğimizde nasıl uyuduğumu anlatmama gerek yok herhalde. Horlamışım bile o derece. 

Tabi ben bu kargaşanın içinde Burak'ın hareketlerine saymaya çalışıyorum ama çocuk sanki içimde sersem gibi. Tatlı yiyorum falan öyle kendine geliyor garibim.

Tadilatın 3. gününde evin içinde tam 9 usta vardı. İşte o günün akşamında bende film koptu ve feci bir şekilde hasta oldum. Bu uzun kışta üşümediğim kadar üşüdüm. Soğuk sanki sırtımda kamp kurmuş gibiydi. Titreme, ateş, ağrı her birşey bulunuyordu. İçebildiğim tek ilaç minoset. Onuda doktorum en fazla gün de 3 kere veriyor. Ben bir de öyle kendini doğal kaynaklara bahşetmiş biri değilim. Onunla onu karıştırayım içeyim yok bende. Zaten hamilelikte bir çok bitki yasak. Doktorumun tek tavsiye ettiği şey taze zencefil. Kendisi çok sevimli bir bir şey değil. Onuda fazla içemiyorsun zaten. Herşeyin sonucunda tam 2,5 haftadır hastayım. Kaderime küstüm ve geçmesini bekliyorum. 

Normal bir hamilenin günde en az 3 litre sıvı tüketmesi lazım. Ben Burak'a birşey olacak diye kendimi verdim suya. Bir de insan gripten korkuyor. Ne olur ne olmaz diye bol bol sıvı tükettim. Öksürükten ciğerlerim söküldü. Öksürürken kendimi kasmaktan kasıklarımın ağrısı yeni geçti.

Ayrıca hamilenin ateşi en fazla 37,5 olması gerekiyor. Fazla ateşin bebeğe zararı olma ihtimali var. O 2 gün ateş ölçeri elimden hiç düşürmedim. Ateşimin çıktığını hissettiğim an hemen ılık bir duş aldım ya da eklem yerlerimi ıslattım. Üşürken insan bunları yapmak çok oluyor. 

Burak kuzum herşeye rağmen hareketlerine devam etti. Beni hiç evhamda bırakmadı.

2 gün dinlendim ama iş başına geçmem lazımdı. İlk gün evde bir sürü usta, boyacı ve temizlikçi kadın vardı. İnadım ya 1 haftada her iş bitmeli ve ben evime yerleşmeliyim. Evin içi insan kaynarken ben salondaki yamuk koltukta 2 saat kesintisiz uyudum. Gariban kocam benim uyumamı hayretler içinde izlemiş. 

Şükürler olsun bir kaç ufak eksikle 1 hafta içinde bitirdik tadilatı. Ama bende bittim. 

Sonuç neymiş efendim hamileyken öyle büyük işlere kalkışmayacakmışsın. Yapmak zorundaysanda efendime söyleyim çevrende yardım etmek isteyenlerden çekinmeyecekmişsin. Hamileyken öyle herşey muntazam olmuyor. Anladım mı canım? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder