Sayfalar

24 Kasım 2015 Salı

Kim Bu Mucize'nin Annesi 5. Hafta

Bazı kadınlar, hamilelere nazar değdiğine inanır. Bir süre kimseye söylememeye çalışır, saklarlar. Çünkü anne karnındaki bebeğe 12. haftaya kadar ne olacağı belli olmaz. Allah korusun bebeğe bir şey olursa çevresindekilere bu durumu nasıl anlatacağını bilemezler. Her insana aynı acıyı anlatmak daha da yorar insanı. Bende o kadınlardanım.

Yeni gebelik günlüğü başlıyor blogta ama annenin adı 12. haftaya kadar saklı! "Tüü! Tüü! Maşallah!" diyoruz ve başlıyoruz.




Farklı başladı bu sefer herşey. Her gebelik birbirinden farklı derlerdi. Açelya'nın gebeliğinde iyice anlamıştım. Benimkinin de başlama şekli bunu destekler şekilde oldu. 

İlk gebeliğimde adet tarihim tam bir hafta geçikmişti, yolcunun yola çıktığını öğrendiğimde. Eczaneden gebelik testi almıştım. Damlatır damlatmaz çift çizgi çıkmıştı. Ertesi gün doktora gidip keseyi görünce anladık ki orta katı kiraya vermişiz. 

Bu olumlu tecrübeye güvenerek test yaptım dördüncü günde. Gecikti ya, yeterli diye düşündüm. çift çizgi çıktı, biri silik. Tamam işte haklı çıktım, hamileyim. Yanılmamışım. Ertesi gün doktora gittim alabildiğim en erken randevu saatiyle. Doktor ultrason ile baktı. Hayal meyal gördü keseyi. Normal diye düşündüm. Çok küçük olmalıydı hesaba göre. Garanti olsun diye kan testi istedi yine de. Verdim kanı. İlk bekleyiş böyle başladı. 

Kan sonuçları geldiğinde sonucun haftasına uygun olmadığını söyledi doktor. Klasik doktor tavrıyla en kötü senaryoyu da ekledi açıklamalara. Sonuca göre geç döllenme ya da kese bozuk. 

Haydaa bu nereden çıktı şimdi?!

Araştırdım, ebe arkadaşlarıma sordum, hislerine güvendiğim kişilerle fikir birliği yaptım. Hepsinden çıkan sonuç benim acele ettiğim ve artık biraz olsun bekleyip daha güvenli sonuca ulaşmam yönündeydi. Bende dinledim hepsini başladım beklemeye. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder