Sayfalar

16 Şubat 2016 Salı

Ege 3 Yaşında


Ege’m,

İlk göz ağrım,

Gönlümün güneşi,

 3 yıl önce bugün, seni kucağıma alacağımdan haberim yoktu. Ani bir sürprizle geldin hayatımıza. Bugün sana bakıp sabırsızlandığın anlarda ‘Kaç aylıksın oğlum sen?’ diye soruyorum ya bazen sonra sözümü geri alıyorum hemen. Dünyaya gelirken de aynı sabırsızlıkla hareket ettiğin aklıma geliyor, gülümsüyorum.

O heyecan dolu günün üzerinden 3 yıl geçmiş. Hayatımın miladının üzerinden 3 yıl geçmiş.

3 yıldır her sabah bıkmadan usanmadan aynı gülümsemeyle uyanıyorsun. Bense insan her sabah bu enerjiyi nereden bulur diye sormadan edemiyorum.

3 yıldır her gece sen uyurken odana girdiğimde binlerce defa şükrediyorum nefesini dinleyip ve yine soruyorum böyle bir güzelliği hak edecek ne yapmış olabilirim?

3 yıldır ne zaman karamsarlığa düşecek olsam yüzünü ve o ışık saçan gülümsemeni gördüğümde tüm kara bulutlarım dağılıyor. ‘Annemmm’ diyerek sarıldığında her şey siliniyor gözümden.

3. yaşın senin için de bizim için de dolu dolu geçti. Önce yürümeye başladın. Bugün artık yürümediğin günlerin acısını çıkarırcasına koşuyorsun ayaklarını sımsıkı yere basarak. Sonra konuşmanı ilerlettin. Bugün artık bana ‘Anne böyle yapacaksın.’ diyerek yol gösteriyorsun. Ben ağzından çıkan her kelime için ayrı bir kitap yazabilirim. Her kelimeni bir yıldızın ucuna iliştiresim var. Her geçen gün artan o sözcükler gecelerimi birer fener misali aydınlatsın diye. Artık yemeğini kendin yiyorsun. Yoğurda bulanmış suratını hayranlıkla izliyorum ben de. Kreşe gidiyorsun. Kreşteki arkadaşlarının isimlerini sayıyorsun bana bir bir. (En başta Deren geliyor tabii J) Başardığın her yeni şeye tanık olurken senle daha çok gurur duyuyorum!

Yeni yaşında kim bilir daha neler başaracak ve o bitmek tükenmek bilmeyen azminle beni kendine hayran etmeye nasıl devam edeceksin. Bildiğim bir şey var ki bu yeni yaşında sen Allah’ın izniyle abi olacaksın. O şefkat dolu minik yüreğinle eminim harika bir abi olursun.

Ben kalbimdeki o kocaman sevgi duvarına yeni tuğlalar dizmeye hazırlanıyorum. Biliyorum ki o minik ellerinle sen de bana yardım edeceksin. Dileğim o tuğlaların birbirine sımsıkı sarılması, kardeşlik duygusunu sonuna kadar en güzel haliyle tatması ve bir ömür boyu birbirinden ayrılmaması, teyzenle ben gibi, amcanla baban gibi hep el ele, gönül gönüle, can cana olması.



Şairin de dediği gibi, “Sana bakmak bir beyaz kâğıda bakmaktır, her şey olmaya hazır.”

Ege’m,

Sen benim hayat defterimin beyaz sayfalarını öyle güzel dolduruyorsun ki yine aynı şiirde dediği gibi ‘bilsem ki sana varmak içindi’ yaşadığım her şey, ‘daha hızlı koşardım, sever adım gelirdim’ sana. Ben bütün kalemlerimi sana ve kardeşine bırakıyorum artık. İstediğiniz gibi doldurun tüm satırlarımı. Çünkü ben, sen doğduğunda (ve kardeşinin doğacağı gün de yapacağım gibi) yazabileceğim en güzel cümleyi yazdım o deftere:

İYİ Kİ BENİMSİN!

İYİ Kİ DOĞDUN EGE’M!

SENİ ÇOK SEVİYORUM!

Sana bakmak
Suya bakmaktır
Gördüğün suretten utanmak
Sana bakmak
Bütün rastlantıları reddedip
Bir mucizeyi anlamaktır
Sana bakmak
Allah'a inanmaktır.

Annen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder