Sayfalar

12 Şubat 2016 Cuma

Kalbimdeki Kara Delik

Bu minik eldeki küçük delik benim kalbimde bugün kara delik açtı.

Pazartesi güzel hafta dilekleri bulunurken salı günü hastalıkla uyandık. Burak'ta nefes alma güçlüğü vardı. Önemsemedim. Ama Ecem kötüydü. Burnu akıyor, öksürüyor ve ateşi vardı. Baktım ikisininde keyfi kaçık doktorumuzun yolunu tuttuk. Ben Buraktan öyle eminim ki dişle alakalı birşey olduğuna kafam Ecem'de.

İlk Burak muayane oldu. Doktorumuzun yüzü değişti. Sırtını dinliyor. Ciğerlerindeki sesin iyi olmadığını, Bronşolit olduğunu ve ilaca başlamamız gerektiğini, takip etmemizi, bebeklerde bu durumu kestiremediklerini, bir anda zatürreye dönebileceğini söyledi. O gece sabaha kadar başında nöbet tuttuk. Nefes alışverişini takip ettik. İlaçlarını tam ve kusmadan içirmeye çalıştık. İlaçları kusarsa hastalığın ilerleme ihtimali var. Herşeyi tam yapmaya çalıştık.

Fakat...

İyiydi.

Ama dün akşam üstü nefes alışı değişti. İştahsızlık başladı. Ateşi ne yükseliyor ne de düşüyordu. Huzursuz ve halsizdi. Farklılıklar gözüme batmaya başladı. Bugün tekrar doktorumuza gittik. Ciğerlerindeki sesin pek iyiye gitmediğini, hemen kan alınmasını ve rontgen çekilmesini istedi.

İşte öyle bir an ki anneliğimi sorgulatmaya başlattı.

Kanı alındı. Cesur davrandı çok ağlamadı.En azından benden kuvvetliydi, o ağlarken yanında duramadım. Röntgen çekilirken masada uyuya kaldı. İlk başta huzursuzlandı o yatarken ona sarıldım. Saçlarımla oynadı.Bir baktım uyuya kalmış. Doktor raporu hazırlasaya kadar orada öylece uyudu. Bende onu izledim. 3 gündür yaptığım gibi.

Sonuçlar doktorumuza ulaştığında kaçacak yerim kalmamıştı. Doktorumuzun ilk gün anlattığı gibi seyir hızlı ilerlemiş ve zatürreye başlamıştı. Hemen muayannede ciğerleri rahatlaması için ilaçlı hava takviyesi verildi. 20'şer dakikadan 4 kez. İğneye başladı. Şuan hastanede yatmaya gerek görmedi ama sıkı bir ev tedavisi ve kontrol altında tutmaya başlayacağız.

Beslenmesine önem vermeliyim. Çünkü dünden beri doğru düzgün emmedi. Eğer yarına kadar verimli bir şekilde emmezse hastaneye yatış yapmamız gerekecek.

Yarın 11:30 tekrar kontrolümüz var.

Kendimi garip hissediyorum yanımda yatıyor ve ben sadece onu izliyorum. Burun deliklerinin nasıl açılıp kapandığına, gögsününün kalkıp inmesini izliyorum. fıy sesinin nasıl ciğerlerinden geldiğini anlamaya çalışıyorum.

Üşütmeden olmazmış. Yanında hastalıklı birinin öksürmesi bile yeterliymiş.  Ama olmuyor. Nasıl kilo almasıyla gurur duyup anlatıyorsam. Kendimle övünüyorsam. Bunda da kendimi suçlamadan edemiyorum.

Bu gece bitsin ve yarın daha iyi bir nefesle güne başlayalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder