Bu aralar çevremde yavrulayan
yavrulayana J
Hali hazırda biri yakın zamanda, biri de yazın doğuracak iki de gebiş var. Mutlulukla,
sağlıkla çoğalıyoruz, ne güzel.
Birinin hamile olduğunu ya da
doğurduğunu duyduğumda hemen listeler beliriyor aklımda. Hele de ilk gebelik ya
da ilk bebek ise tutmayın beni. Bana yararı olan, hamileyken ya da Bennuşka
büyürken işe yarayan her ayrıntıyı paylaşasım geliyor. Ama öyle böyle paylaşmak
değil, susmamacasına her şeyi sıralayıp aktarasım geliyor. Eee ne de olsa onlardan
tam tamına 20 ay öndeyim ya tüm taze, yeni nesil annelik bilgilerimi
paylaşmalıyım. Öğretmenlikle ilgili bir durum sanırım her şeyi ayrıntısına
kadar anlatmak. Mesleki zaaf J
Yeni nesil diye belirtmek önemli, çünkü
herkesin bir fikri var bu konularda mutlaka ister doğurmuş olsun ister olmasın.
Mesela bebe sürekli ağlıyor diyelim. Var bir sıkıntı yoksa neden ağlasın
kuzucuk. Buradan sonra başlıyor tiyatro. Nasılsınız sorusuna cevaben anlatıyorsun
karşındakine aman ne tavsiyeler ne tavsiyeler. Tamam, kabul sen hiçbir şey
bilmiyorsun ilk bebeğin/gebeliğin de karşındakine bir bakıyorsun ortada ne
çocuk var ne bir şey. Ben varken bilmiyorum da sen nereden biliyorsun be
arkadaş diyesin geliyor. Diyemiyorsun tabii ki!
Ben bu işi bir görev bilip
yaşadıklarımdan kendime çıkardığım paylarla bireysel olarak yapıyorum. Bazen
sorarlarsa söylüyorum bazen sormadan sıralıyorum. Sosyal medyada bu işi
kurumsal olarak yapan gruplar var. Anneleri aydınlatmak, onları yönlendirmek,
yanlış bilinenleri zihinlerden ayıklamak kutsal bir görev gibi onlar için.
Bazen çok konuştuğumu fark ettiğimde o grupları tavsiye ediyorum.
İşin aslı ben de kendimi o “ ağzı olan
konuşuyorgiller” den gibi hissetmiyor değilim. Bazen kendimi frenlediğim anlar
da oluyor.” Yapma Sinem, sus Sinem, sinir olduğun insanlara benzeme Sinem “
diye telkinde bulunuyorum kendi kendime. Mesela konuşmalar, tavsiye aktarımları
yüz yüze değilse anında mesajlaşma sistemleriyle ise frenlememe gerek kalmıyor,
özgür hissediyorum kendimi alabildiğine. Coşuyorum tabiri caizse J Ama yüz yüzeysek hele
de benimle eşdeğer ya da daha fazla tecrübeye sahip anneler varsa ortamda
çekiliyorum köşeme, izliyorum sadece. O vakit böylesi daha eğlenceli oluyor.
Ohhhoooo neler neler uçuşuyor havada bir görseniz.
Tecrübelerimi aktardıktan sonra her
zaman aynı şeyleri sıralıyorum : “ Ay
canım ağzı olan konuşuyor böyle durumlarda. Araştır, sor soruştur, incele,
içine sineni yap. Her çocuk ayrı dünya, bilgi bir tanedir ama uygulama birden
çok. Senin bebene uyan benim bebeme uymaz, benimkine uyan berikinin bebesine
uymaz. “
Bunları destur edinerek çözmeye
çalışırsak karşımıza çıkan sorunları bebelerimizle çıktığımız bu çetin yolda
daha sakin, daha dingin, daha soğukkanlı olabiliriz bence. Bak yine tutamadım
kendimi ekleyiverdim bi’ tecrübemi yazıya hemen J
Sinem Önal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder