Yattım, uzandım, makineyle ilgili aparatlar takıldı. Dört nala koşan at gibi çıkan o minnoş kalbin sesini dinlemeye hazırdım. 20 dk mutlu mesut dinledim o sesleri. Bennuşka da şaşkın şaşkın dinledi.
Bu işlem sırasında bir buton veriliyor elinize. Bebenin her hareketinde butona basılıyor. Bennu'dayken en fazla 5-6 kere basardım. Yemek yer, tatlı bir şeyler atıştırır giderdim ama bu sayıyı hiç geçmezdi. O zamandan belliymiş bizimkinin panda olacağı. Ama Tuna yine farkını koydu ortaya. Tam tamına 13 kez bastım. İnanamadım bir daha saydım. Evet evet 13 kez. Doktora söyleyince de " Hareketli çocuk iyidir. " tavsiyesi aldım. Nst sonuçları iyi çıktı ve yine 2 hafta sonrası için sözleştik doktorumla.
35.haftaya geçmeden okuldaki tüm iş ve
işlemlerimi de hallettim. Ohh çok şükür sen sağ ben salim.
35.hafta da dahiliye rutiniyle başladı.
Bennu'nun deyimiyle " Kancı" ya gidip son kez kan verdim. Sonuçlara
göre her şey yolunda. Doğurduktan sonra da 1 ay devam ilaca devam edip Tuna'yla
beraber gideceğiz. O zaman ilaca tamam mı devam mi o belli olacak sanırım.
İzne ayrılır ayrılmaz Kemeraltı'na gitmiştim
ama yeni ihtiyaçlar çıktı. Yine gittim. Bu sefer tek başımaydım. İyice
ağırlaşmıştım. Herkes diken üstündeydi yanımda olmadıkları için. Ben gayet
mutluydum. Daha önce de bahsetmiştim yaa benim için terapi çünkü Kemeraltı turları. Yine de her zamanki gibi A, B, C planlarım mevcuttu. Komplo
teorileriyle beraber çözümler de belirliydi. Düşersem, şaşarsam, bayılırsam
hemen 112 aranacak. Çok çok enerjim tükenirse hemen mola verilecek. 112'ye
ihtiyaç kalmadan bir tatlı molası, bir yeme-içme molasıyla hallettim
alişverişi.
Lohus tacımı da aldım bu arada. Ehh artık
doğurabilirim 😄
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder