25 Aralık 2013 Çarşamba

Ayaz'ı Toprak Isıtacak

Tamam kabul ediyorum çok duygusalım, her gördüğüme ağlıyorum.

Hamileliğimin en başından beri böyle. Hamileyken bir akşam belgesel izliyoruz. Kutup ayılarının küresel ısınma yüzünden yaşadıkları anlatılıyor. Bir anne kutup ayısının 2 yavrusu oluyor. Isınmadan dolayı yiyecek bulamıyorlar. Bir gece fırtına çıktı. Yavrularından erkek olanı öldü. Nasıl ağladığımı anlatamam size. İçim çıktı ağlamaktan.

Ayaz'ın 21 yaşındaki annesi.
Sonra zaman geçti. Doğum yaptım. Kuzumun kokusunu içime çektim, bağımlısı oldum. Artık her şeye ağlar oldum.

Her okuduğum, izlediğim, dinlediğim şeye ağlıyorum. Ama ülkemde öyle olaylar oluyor ki ağlamak için çok sebebim var. Bundan aylar önce soğuktan ölen yavru kutup ayısına ağlarken, bugün sıcacık odasında uyuyan Ecem'in başında Ayaz'a ağlıyorum. Dayanamıyorum.

2013 yılındayız zenginlikten bahsedilen bir ülkede yaşıyoruz. 40 günlük bir bebeğe bakamıyoruz. Ayaz bebek, hepimizin umursamazlığından, vicdansızlığından öldü.

Devlet diyor ya doğurun, görmüyor mu acaba kaç ayda kaç tane bebek öldü? İlk önce ailesinden gizli doğum yapan öğretmen, bebeğini emzirip evde bayram tatili boyunca bıraktı. Şimdide Ayaz. Annesi daha 21 yaşında. Hemde iki çocuk annesi. Çevrenize bakın 21 yaşındaki gençlere "Çocuk bu yaa!!" dediğimiz yaşta.
Kim bilir kaç yaşında evlendi de 21 yıllık hayatına iki çocuk sıkıştırdı.
Hayatı bu kadar hızlı yaşamak zorunda değildi. Tek odalı bir, camı kırık buz gibi bir evde. Neye sararsan sar, istersen koynunda olsun o bebek hastalanır. Çevrede odun bulursa yakıyorlarmış.

Aklımda canlandıramıyorum, aklım almıyor. Ayaz ölürken biz yolsuzlukla uğraşıyoruz. Hepimizin cebinden 3000 TL çalınırken, şarkıcı eşe acıyoruz. Bir kamyon odun ne kadardır dedim kendi kendime araştırdım. Bir kamyon odun sadece 400 TL. Biz o aileye verecek 400 TL bulamadık.

Kış geldiğinden beri bütün anneler hastalık konuşuyor. Klimalı, kaloriferli evlerimizde çocuklarımız hastalanırken. 40 günlük loğusa kadın, 2,5 yaşındaki oğlu ve 40 günlük bebeğiyle geceleri eksi derecelere düştüğü kış günlerinde ev denilen o yerde yaşıyor. Artık üzülmüyorum hasta olduğuna Ecem'in. Şimdi çok şanslı olduğunu düşünerek kucağımda seviyorum. Üstümde uyuduğunda yatağına yatırmak için çabalamıyorum.

Ayaz'ı şimdi toprak ısıtacak. Artık sıcakcık yeni yatağında yatacak. Biliyorum Ayaz son olmayacak. Şimdi peki o ailenin 2,5 yaşında oğlu ve 40 günlük lohusa kadına ne olacak? Yardım edecekler mi? Hiç sanmıyorum. Bizde zamanla unutacağız onları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...