8 Nisan 2014 Salı

Facebook- Twitter Soğudum Sizden

Eskisi gibi twittera girmiyorum artık. Facebookta asparagas haberler görmekten içim kalktı.

İkisine de nasıl üye olduğumu hatırlamıyorum. Kendiliğinden gelişti herşey. Şimdi hayatımın bir parçası oldular.  Bir kaç hafta önce bakmadığım da bir şeyler kaçırıyormuşum gibi geliyordu. Kim kiminle nerede?
Kimin selfiesi güzel diye dikizliyordum herkesi. Truman Show gibi. Ama özel bölümlerini yayınlıyor herkes hayatının.



Son bir kaç haftadır baktım ki, hepsi gerçek değilmiş. Twitterın yasaklanmasıyla, ortamı değişince gerçekler ortaya çıktı. Sanki gözümün önündeki perde kalktı. İnsanların ne kadar kötü olduğunu görmüş oldum.

Anneler, evde fotoğraf çekmeden önce makyaj yapıyorlar. Evde çocuğuyla fotoğraf çektirecek full makyaj. Hatta ben bazı insanların sadece paylaşsın diye fotoğraf çektiğini düşünüyorum. Herkes kop kopta. Sonra lise arkadaşların ekli ya facebookta, sadece ekli. Yolda karşılaşsan fotoğrafını beğendiğin arkadaşınla selamlaşmıyorsun bile. Hepimizin içinde bir birbirimizin hayatını merak içindeyiz. Kendi hayatımızın magazin muhabiri olduk.

Uzaklaşabilir miyim bunlardan bilmiyorum? Seviyorum.Yani bende herkes gibiyim. Kızımın fotoğrafını paylaştığımda İzmir'den uzaktaki tüm tanıdıklarımın görmesi hoşuma gidiyor. Beğenmeleri. Kayınpederim bile kaptırdı kendini olaya. Kızla videolarını çekiyorum. Hemen soruyor "Koydun mu internette?" O söyleyince koyuyorum. Aradan bir kaç saat geçiyor "Kaç kişi beğenmiş bakayım beni torunumla?" "Yorum var mı yorum?". Ara ara böyle soruyor. Arkadaşları videoyu görüp arayınca mutlu oluyor. O bile facebook, twitterın hazını aldı.

Gururumuzu okşuyor böyle şeyler bizim. Beğenilmek, takip edilmek, mutlu olduğunu dünyaya duyurmak, üzüntümüzü paylaşmak.

Güzellikler paylaşmaya dikkat ediyorum. Hamileyken, aklıma takılan hiç bir soruyu google sormadım. Çünkü insanlar başlarına gelen güzel şeyleri paylaşmıyor, yazmıyor. Siz soruyorsunuz "Karnımda damar atıyor."
O diyor ki " Benimde karnımda damar atıyordu. Sonra bebek düştü." Hamile kadına söylenecek en son kelime. Biliyorum beni uyarmaya çalışıyor tecrübesiyle ama olmuyor. Kuruyorsun kafanda, korkuyorsun. Anladım ki son çare olarak giriyor insan internette. Seçici olmaya başladım bende takip ettiğim sitelerde.

Şimdi bile öyleyim. En basitinden dün olan olayı anlatayım. Her sabah bir sabah oynaşmamız oluyor kızla. Eşim kızın başını kaşırken yağ bezesi gibi bir şey eline denk geldi. Haliyle korktum. Araştırmadım internette.Karşılaşacağım şeylerden çok korktum Zaten doktorumuza gideceğimizden o zamana kadar sabrettim. İyi ki sabretmişim, herkesin başında olan kafatasının üstündeki yağ bezeleriymiş. Kendi kafamızı o kadar yoklamadığımızdan bilmiyoruz ya. Normalmiş. Eve geldiğimizde bir bakayım neler çıkıyor google amcada dedim. Arama tuşuna bastıktan sonraki her şey kanımı dondurdu. Bir de insan her kötü şeyi kendine yoruyor. Anlıyorum onları da. Bir umut ışığı arıyorlar. Bir güzel söz. Ama kimse kendi aradığı şeyi yazmıyor karşısındakine.

İşte böyle bazı insanlar normal hayatımda olduğu gibi sanal alemden de soğuttu beni.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...