24 Mayıs 2014 Cumartesi

#özgürgün (müş)

Gece aniden uyanıp Ecem'in yatağına koştum. Kalbim hızlı hızlı çarptı. Ama yatak boştu. Aklım başıma geldi. "Özgür gün devam ediyor. Uyuyacağım."
Tipsizim yaa.


7:30 da kalktım. Dön sağa dön sola. Yok gözümde bir gram uyku yok. Yinede direnerek 9'a kadar yatakta kaldım. Hakkını vermeliyim dimi özgür günün? 

En iyisi güzel bir kahvaltı hazırlayım dedim. Kahvaltı hazır beni bekliyor, kızarttığım simitler soğuyor, ben Ecem'i düşünüp bu yazıyı yazıyorum. 

Artık ben bedenen özgür olabilirim. Ama asla ruhen özgür olamam. Daha 24 saat olmadı ve ben onu çok özledim. 

Yalnız kalmak istiyordum. Evde tek başıma olayım. Hiç bir şey yapmadan durmak istiyordum.Sadece DURMAK! İşte oldu ama ben işlerim kaçta biter de giderim Urla'ya pazarlığını yapıyorum kendimle. Bir yanım "Bekle işte gün o gün" diyor. Diğer yarım "Ayy şimdi seni görünce nasıl gülecek hayat et. O yüzden boş ver işi gücü gidelim yanına" diyor. 

Dinlenmeye, durmaya, aklımın hiç bir şey düşünmemeye ihtiyacı olduğundan ilk sesi dinleyeceğim. Olabildiğince dayanacağım. Gittiğimde sımsıkı Ecem'e sarılıp özlem duygusunun tadını çıkaracağım.

Ayyy simitler buzz gibi olmuş!!!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...