22 Mayıs 2015 Cuma

Mucize'nin Günlüğü : Göbekle Er Meydanına Çıkmak


Hamileleri herkes sever değil mi? Yüzlerinden nemrutluk aksa da "Yaa hamile o bir şey olmaz" dersin hep. Hamile olmayı çok seviyorum ama bazı durumlarla başa çıkamıyorum. Yani ben hayatının son bir kaç yılını göbekle geçirmiş biriyim zatende. Alışkınım bunun küçük boyutlusuna. Yaz olunca işler karışıyor. 

Ecem'de de az bir göbeğim yoktu. Kıştı çok belli olmuyordu. Gözüm alışmıştı. Banyodan banyoya bakıyordum kendisine. İkinci hamileliğimin olması, aralarındaki zamanın kısa olmasından dolayı kaslarım kendilerini bırakıp koca oğlana kocaman yer bıraktıklarından dolayı ayına göre büyük duruyor. 

Hamile kaldığımı ilk öğrendiğimde gerine gerine bikinimi giyip, göbeğimi sergileyip, sevimli hamilelerden olacağımın hayalini kuruyordum. Hayatın da kaç kez göbeğinizi saklamaya çalışmadan denize girer ki bir kadın. Hep gördüğümde de imrenirdim. Zor yaz hamileliği ama böyle görünmekte süper diye içimden geçirirdim.

Geçen hafta cumartesi günü sezonu açalım. Ayakların ilk denizle birleştiği zamanı fotoğraflayalım. 
Tek tasamız fotoğrafın kötü çıkıp çıkmadığı olsun di mi? Benim tek derdin göbeğimle bana bakılması. İnsanla hoşlarına giderek bakıyorlar biliyorum. Bende denize giren hamile gördüğümde öyle bakıyordum. Birde gel benim hormondan etkilenmiş beynime anlat. 

Bikini konusunda özgüvenim yüksek. Normal zamanda vücuduma hiç mi hiç güvenmiyorum. Dikkat çekmeyeceğimi bildiğimden rahatlıkla bikiniyi giyiyorum. Yaşasın koca kalça, büyük göbek. Salıvermişlik timsaliyim yani :) (Allah'ım büyük konuşuyorum biliyorum ama) ASLA MAYO GİYMEM! Bu lafı ettiğime göre şimdide bikini giyiyorum. Hemde geçen sene giydiğim bikinilerim rahatlıkla oluyor. Dinlemiyor hormonlar! "Komik. Komik. hahahahaha!" diye gülüyorlar bana.  

Allah'tan Urla'daki sahil sakin olduğundan ilk girişim çokta garip olmadı. Yani kocam sayesinde çok rahatladım. "Acaba haberlerde Urla Kalabak limanında balina görüldü sonra bir hamile olduğu anlaşıldı" diye haberler çıkar mı diye geyik yapıyorum. O bana "Süper görünüyorsun. Hamilesin, çok az kilo aldın. Arkadan bel oyuğun bile belli." deyip motivasyonumu yükseltti. Hatta yanımızdaki yakın arkadaşımıza dönüp "Bak Açelya'nın karın bölgesinden geçen bütün damarları görebilirsin biliyor musun? Bak bi bak" diyor. Çocuk sıkıldı, utandı, bakamadı. Benim kocam, başkasına, benim için bak diyor. Bunu kesinlikle beni rahatlatmak için dediğine eminim. İşe de yaradı. Şişman yunuslar gibi oradan oraya zıplayıp yüzdüm. Ertesi gün haberlerde baktım ki benle ilgili haber yok. 

Ailemize hamile olduğumu söylediğimizde hep beraber parmaklarla sayarak Haziran ayında kaç aylık olacağımı hesapladık. Çünkü bitanecik yeğenimin sünneti var. Haziranda yapılacağını karar verildikten sonra  hemen kıyafetler bakmaya başladım. Daha vakit var ufak ufak diyet yapıp, yemeği kestim. Yengesiyim sonuçta güzel olmalıyım. Ona yakışır şekilde pozlar vermeliyim değil mi? Çünkü o benim hayatta büyük bir istekle öptüğüm tek oğlan çocuğu. Hala da en büyük isteyim şık olmak.

Ama hamileyken bu pek mümkün değilmiş onu anladım. Zaten istediğim abiyelere bakmak değil hayalini bile kuramıyorum. O elbisenin içinde kendimi hayal ettiğimde bile gülesim geliyor. Mucize'min geleceğini öğrendikten sonra hamile abiyelerine bakmaya başladım. Ne heves ne heves bende göreceksiniz. Hamile abiyesi giyeceğim, göbeğimi tombul yanaklarımı sallaya sallaya oynayacağım. Oğlum bana ilkler yaşatıyor derken acı gerçekle karşılaştım. Angelina Jolie bile çirkin durmuş elbiselerin içinde. "Anamm!! O öyleyse ben nasıl olurum kim bilir?" demeden edemedim. 

Geçen cumartesiye kadar moralim, umudum yüksekti. Sevimli bir hamile olacağımı beklerken, karada yürüyen balina oldum. Aynanın karşında kendime bakarken manşetleri görür gibiydim "Bayraklı kıyılarına vurmuş bir balina göründü. İntihar etmeye çalıştığını düşünen yetkililer bir hamile olduğunu anladılar." diye. Topu topu iki mağazaya girdik ve bana yetti. Anladım ki "Abiyeciler Cenneti"  "Gelinlikçilerin en büyük pazarı" İzmir'de hamile abiyesi satan bir Allah'ın kulu yokmuş. Satanlarda da, öyle iğrenç renk model yok arkadaşım. Satan kadın bile inanmıyor elbisenin güzelliğine, birde bana giy diyorlar. "Al sen giy." desem arkasına bakmadan kaçar yanımdan. 

3 kıyafetin sonunda spor şık hamile olmaya karar verdim. Hem zaten beni saten kaşındırır. Sıcakta birde vıcık vıcık terleyeceğim. İğrenç! Tiksindim valla! 

Kocam devreye girdi yine benim moralimi yükseltmeyi başardı. Vallahi hamileliklerim ve emzirme dönemindeki sabrından dolayı madalya takacağım ona. Giydiğim 3 elbiseninde resmini gönderdim ona "Canım şişman göstermiş elbiseler seni. Olduğundan büyük çıkmışsın. Oradaki kıyafetler sana uygun değil bence" diye yazdı. Adam artık kafasında beni nasıl düşünüyorsa, ona nasıl güzel duruyorsam. Beni 36 beden manken zannediyor. İtiraf edeyim çokta hoşuma gidiyor. O yazdıkça yüzümde kocaman bir gülümseme oluşuyor. Annem bile "Ne bu be? Çık oradan!" demişken aşık olduğum adamın böyle demesi beni süper hissettiriyor. 

İnşallah ilerde Mucize'm Burak da hamile karısına ve kırışmış annesine hep güzel olduğunu hissettirir babası gibi. 

Artık bütün kıyafet hayallerimi Burak'ın sünnetine saklıyorum.  Önümde nasılsa 8 sene var. Az yiyipte istediğim kıyafete girebilecek kıvama gelirim o zaman kadar herhalde. 


Süt Anne 
Açelya.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...