25 Temmuz 2016 Pazartesi

Hilal Anne'nin SSVD Hikayesi -1-


En son yazımda acabalarım vardı; son derece duygusallaşmıştım ve sezaryan  kabus gibi üzerime gelmeye başlamıştı. Son cümlem "Umarım başardım yazabilirimdi."

Ve evet başardım... 

Güneş Neva ve ben başardık!  


2008 de evlendiğimde tek hayalim ilk ay hamile kalmaktı nasip değilmiş tam 5 yıl bekledim ve tüp Bebek'le ikizlerime hamile kaldım.(tüp bebek sürecim ve doğum hikayeme blogtan "Hilal Anne" başlığı altından ulaşabilirsiniz ) İkiz gebeliğimin ilk 28 haftası çok rahat geçti; o hafta ciğer geliştirici iğne vuruldum ve akabinde oldukça ağırlaştım. Bebeklerime, haftalarına ve ikiz olmalarına rağmen kilolarının iyi olması sebebi ile 36. Haftada Sezaryan planlandı; ben aklımın ucundan normal doğum geçirmediğim gibi o tarihi bekleyemeden 32+6 da ameliyata alındım. 11.02.2013 muhteşem güzel bir doğumdu epidural sezeryanım. Yıllardır beklediğim bir rüya. Ama sonrası 23 gün yoğun bakım kapısında, süt sağma makineleri ile kardeş olarak, hiç yatıp dinlenemediğim için ağrılarımın; geceleri bile süt sağmaya kalktığımdan sırt ağrılarımın tarifsiz olduğu bir sezaryan hikayesi ! En kötüsü ise yıllarca beklediğim evlatlarım sağlıkla eve geldiğinde girdiğim lohusa depresyonu idi; hiç bebekler benim değil gibi hissetmedim hatta o kadar uzun süre yoğun bakımda kalmalarına rağmen böyle hissetmemem doktorların bile tuhafına gitti; ben keyifli bir hamilelik keyifli bir doğum keyifli bir lohusalık geçiremediğim için resmen depresyona girmiştim. 

Her hayalim içimde kalmıştı bunun bu sebeplerden olduğunu ise üstünden aylar geçince farkına varmıştım. İkinci hamileliğim ise tam bir mucizeydi; doğal gebelik. "Doğal yollarla anne olamazsınız." diyen tıp alemine inat hamileydim. Deli gibi ağlıyordum ikizler 2,5 yaşında büyütmek kabus gibi zordu zaten hem de bir sezaryan daha mı?  Evet bunun için ağladım. Daha ilk gün normal doğum sordum ilk kontrolde ki doktora şok oldu. Adam "Asla yaptırmam olmaz." dedi. Eşim de şok oldu bu haftadan bu mu sorulur diye.

"Ssvd" diye bir şeyden habersiz. Balıkesir'de ki tüm doktorları gezdim ve red edildim. Özellikle eşimin yanında anlattıkları, riskleri, sebepli en önemli destekçimi başlamadan kaybetmiştim. Ssvd kelimesini ilk kez Google dan arattığımda (acaba ne demek açılımı diye) ümitlendim, olabilirdi.

Hemen doktor araştırmaya başladım en yakın arkadaşımın doktoru İzmir de ssvd destekliyordu. 20. Haftada başladık takibe. İlk muayeneden itibaren 4 haftada bir her görüşmeyi "Normal doğum yapabilirim değil mi?" sorusu ile bitirdim ve "Hep bir sağlık engelin olmazsa desteklerim." dedi. Doktorum, risklerini anlattı elbette.  Bende istediğimi ve eğer herşey uygunsa denemek istediğimi ama -o olmaz dediği an elbette onu dinleyeceğimi söyledim. Bu arada doktorumun doğum fotoğraflarında güneş gibi parlayan kocaman gülümseyen bir kadın gözüme çarpıyordu. Ebesi Vildan!

"Benim doğumuma da girecek mi?" diye sordum "Evet." dedi içimi bir pozitif enerji kapladı. Şimdiden motive olmuştum doğuma, hissel bir şey sanırım, perilerim sevmişti bu kadını!

Tanışmamıştık hiç. Sadece bir kez doğum hazırlık eğitimi için telefonla konuştuk ama şehir dışında olduğum için o eğitimde katılamadım. 38. haftaya geldiğimde ben hala normal doğumdan umutlu doktorumsa artık sezaryan randevumuzu almaya karar vermişti. 2,5 saatlik bir yolda olduğum için doğumun başlamasını bekleyemeyeceğimizi bunun tehlikeli olabileceğini söyledi. Adeta yıkıldım ağlamaklı gözlerle bari anne bebek dostu sezeryan olsun diye içimde kalanları saydım. "Ben onca yolu SSVD için geldim." dedim. 40. Haftaya kadar beni bekleyebileceğini ama İzmir'de olmamın daha doğru olacağını söyledi. 


İkizlerimi asla bırakamazdım onca gün. Kuzu kuzu 39. Hafta için sezeryan randevum alındı. Sadece çıkarken bir haftam daha var hala şansım var diyebildim. Arabada başladım ağlamaya, eşim şaşırdı "Abartıyorsun. Bebekte sende önemlisin. Sağlık bu." dedi.  "Haklısın. Ama ben 9 aydır çocuklarımı kucağıma alamıyorum. Belki 2 ay daha alamayacağım, senin elin kesilince bile nasıl canın yanıyor bir de beni düşün." diyerek ağladım. Sakinleşmem için bir yere oturduk. O arada telefonum çaldı arayan Vildan ebe! "Hilal randevun alınmış hani SSVD deneyecektik." dedi ;çok üzgün olduğumu ve doktorumuzun söylediklerini anlattım. "Hemen konuşuyorum doktorla." dedi. Beni tekrar aradığında bana önemli bir soru sordu bu doktor içinde Vildan ebe içinde önemli idi. 

"Sezaryandan korktuğun için mi SSVD istiyorsun yoksa normal doğumu yaşamak istediğin için mi? Sadece korkun yüzünden SSVD yapılamaz, istemek önemli. Eşinin destek olması şart." dedi. Kafam allak bullak kapadım telefonu. "Ben sizi arayacağım." dedim.

Ertesi akşama kadar evde tek konuşulan konu buydu. Eşim artık kızdı. "Şu olayı konuşmayın artık. Tamam perşembe gidiyoruz alıyoruz bebeği işte." diyordu. Annemlerse "Az kaldı yüzün değişti iyice. Doğuracaksın sen." diyerek hala bana gaz veriyorlardı. 

Ertesi gün 38+2 idim bebeğin son alışverişleri için dışarı çıkmıştık. Sonrada çok acıktığım için bir yere oturduk. Aniden bir dalga vurdu çok şiddetli olmasa da 10 dakika sonra bir tane daha. 10 dakika sonra bir tane daha. Hiç sesimi çıkarmadan karnımı doyurdum biliyorum ki söylersem yemek yedirmeyecekler. Yemeğim bittiğinde eşime "Acile gidelim. NST'ye girelim düzenli sancım var." dedim. Psikolojik olduğunu dünden beri doğum konuştuğumu söylese de gittik ve haklı çıktım. "Doğumunuz başlamış. Hemen doktorunuzu arayalım sezaryana alınmalısınız." dediler. Doktorumun o hastanede olmadığını söyleyip çıkmayı denedim. Çıkacaksanız imza almalıyız dediler. "Zaten SSVD deneyeceğim." dedim. Bir tane ebe asla olamaz nidalarına başladı. Birden ellerimle yüzünü tuttum kadının "Sen üzülme. Neden olamasın?" dedim. Eşim "Hadi gidelim." demese kendime gelemeyecektim. 

Uzun bir serüven olduğundan devamı diğer yazıda...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...