Farkındayım anne olduktan sonra iyice duygusallaştım. Televizyonda gördüğüm her şeye ağlar oldum. Bu sefer gerçek bir ağlama sebebim vardı. Bu gece Okan Bayülgen'in programında cesur anneler gördüm. Onlar ağladı ben ağladım. Bir çok konu geçti programda benim aklımda kalan iki şey kaldı. Birincisi Melis'in annesiyle Gamze annenin ağlayarak konuşması. Yaşadıkları durum faklıydı. Birinin çocuğu hastaydı, diğerinin kendisi. İkisininde tek ortak noktası vardı çocuklarını bırakmak istememeleri.
.
Bazı şeylere ağlamak çözüm değil. Mücadeleyi bırakmak mümkün değil. Savaşmak gerekiyor. Ağlamanı görmemeli evladın. Benim kızım şimdi kendi yatağında uyuyor. Onu hastane yatağında uyuduğunu gözümde canlandıramıyorum bile. Gecede 10 kere üstünü örttüğüm, çoğunda nefesini kontrol ettiğim kızım azrail ile savaş verdiğini düşünmek bile kötüyken, o yürekli anneler yaşıyor bu korkuyu. Cesur anneler, kahramanlık savaşı veriyor kansere karşı.
İkinci aklımda kalansa çocuk kanserlerinin belirtileriydi. Çocuk kanserlerinde anne, babaların ve öğretmenlerin dikkat etmesi gereken belirtiler var. Çünkü çocukluk çağı kanserlerinde belirtilerle teşhis edilebiliyor. Taraması yok ancak belirtiler ortaya çıktığında doktorlar tarafından tespit edilebiliyormuş. Küçük bir dikkatimiz hayatımızı değiştirebilir.
Bu belirtiler şöyle;
-Diş et kanamaları
-Halsizlik
-Ateş
-İstahsızlık
-Sebepsiz morluklar
-Geçmeyen kemik-eklem ağrıları
-Geçmeyen kabızlık
-Gözde parlaklık
-Yürümede bozukluk
-Gelişim bozukluğu
-Ateşsiz havale
Canım yanarak izledim programı. Bir çok insan bizim yardımımızı bekliyor farkına vardım. Bugüne kadar kan vermediğim için öfkeleniyorum kendime. Belki bir insan benim vermediğim kan yüzünden can verdi. İlk işim gidip kan vermek olacak. Sizinde olsun. Kahraman olmak çok kolay. Bir anlık gaza gelip yapmayalım. İnsanları uyandıralım. Birbirimizi dürtelim. Görmemezlikten gelmek sizinde başınıza da gelmeyeceği anlamına gelmiyor.
Donör olmadan önce kesinlikle kararlı olmalıyız. Sonra ben vazgeçtim demek bir çok hayal kırılığına yol açabiliyormuş. Karar verdikten sonra donör olmak çok kolay. İlk önce kan merkezlerine gidip kan veriyorsunuz. Sadece tek tüp kan. Sonrasında eğer kanınız uyarsa çok basit bir operasyonla kalça kemiğinizden ilik alınıyor. Ya da ilaç yöntemiyle toplanıyor. Canınız yanmıyormuş bile. Yansa da ne fark eder ki bir insanın hayatını kurtarıyorsunuz. Ölümle burun buruna gelmiş bir insana hayat veriyorsun. Hayali bile güzel. Umut verici.
İşte kan verebileceğimiz merkezler;
Ankara: 0 312 508 24 44 İstanbul: 0 212 534 75 00 İzmir: 0 232 390 40 29
Bir çok sorunun cevabı olan bir site:
http://www.kokhucrebagisla.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder