25 Eylül 2013 Çarşamba
Ya Kötü Anne Olursam
Bizim araban böyle kelebekeler çıkmıyordu.
Dün Ecem doğduğundan beri en zor günlerimden berini yaşadım. Annemle hep hayalimizdi. Eylülde İzmir'e gelecek, kızı arabasına koyacağız oooo durmadan gezeceğiz. İlk gezmemizi uygulayalım dedik dün. Ecem uyudu, uyandı, karnını doyurdum. Koyduk arabasına. Göztepe'ye doğru yola çıktık.
İlk 10 dakika sorun yoktu. Biraz esmeye başladı. Birde biz puset arabasını kullanıyoruz. Araba koltuğunda durmadığından ona geçtik.Dışarı bakıyor ya yüzü "Hadi çocuk üşümesin ceketini giydirelim" dedik. Aman seninki başladı ağlamaya. Ceketini giymeyecekmiş. Sıkıntılı hatun. Sıcak geldi galiba söyleniyor. Hemde ne söylenmek. IIGGGIIGGIIGGGIIGGAAOOOUUAAOOO! Diye bağırmaya başladı. Çıkarttım ceketini. Ceketi 10 dakika kaldı kalmadı üstünde. Durmuyor. Pusette dönmeye çalışıyor. Yürüyoruz sanki bütün sokaktakiler bize bakıyormuş gibi gelmeye başladı. İçlerinden "İki kadın bi çocuğa bakamıyorlar" diyorlar. Stress oldum.
Yakında bir Burger King vardı oraya oturduk. Emer belki uyur diye düşünüyoruz. Emmiyor arabada durmuyor. Biz yemek yerken bizi bir izleyeyişi var. Açmış gibi bakıyor bizim yüzümüze. O bakışlarına bizi bir aldı gülmek. Gözlerimden yaşlar geliyor. Sinirlerim bozuldu gülerim de ben.Eline verdim patatesleri koydukları keseyi. Resmen yiyor, yalıyor. Çok hoşuna gitti. Biraz sakinleyince çıktık biz yine yola. 10 adım atmadık başladı yine söylenmeye. Ne olur ne olmaz diye ben kanguruyu da yanıma almıştım. Kanguruya koyduk orada da durmuyor. İlk defa kanguruda durmadı.
Neyse ben kafamı uzaklaştırmaya çalışıyorum kızdan. Mağazalara bakıyorum falan. Çocuk huysuz. Sakinleştirmeye çalışıyorum kendimi. "Herkesin başına gelir bu. Bir senin çocuğun değil sokakta ağlayan" diyorum kendi kendime. Başka bebek arabalarına bakıyorum. Hiç birinin bebeği ağlamıyor. Ya uyuyorlar yada bakınıyorlar.
Dedim var bizimkinde bir anormallik. Yazık anneme kal geldi. Habire " Bu çocuk bir ay önce böyle değildi Yaramaz olmuş bu" deyip duruyor. Dayanamadım Göztepeye varmadan döndük. Taksiye bindik. Takside uyudu. " Ayy bilseydim. Göztepe'ye doğru giderdim" dedim. Hala aklım gezmekte. Taksiden indik eve girdik bir başladı söylenmeye. Banyo yaptırdık belki iyi gelir diye durmuyor. Emzirmeye çalışıyorum istemiyor.
2 saatin sonunda sızdı. Ama ben bu arada eşimi aradım kızı şikayet ettim. "Durmuyor kız. Çok fena. Bir sıkıntısı var. Dişlerden diyor herkes. Huyu böyle kalır mı acaba. Huysuz bir çocuğumuz mu olacak bizim" diye yakındım. Ama çok moralim bozuldu. Dokunsan ağlayacağım.
Kız uyudu. Büyük uğraşların sonunda. Ben kendime kızmaya başladım. Çocuk benim yüzümden durmuyor. Ben stres yapıyorum. Stresim ona geçiyor. Çünkü kız son iki haftadır böyle. Herkes dişlerinden böyle yapıyor diyor ama ben inanmıyorum. Sakin, mutlu bir çocuğum var derken mutsuz bir çocuğum oldu. Söylenip durdum. Birde her kapıyı çalana anlatıyorum.
Aradan biraz zaman geçti. Kız mutlu bir şekilde uyuyor. Ben sakinledim. Düşünmeye başladı. "Ben ne yapıyorum?" diye. Hamilelikte başıma gelen her kötü şeyi kabulleniyordum. Kusuyordum. "EE ilk kusan ben değilim ya sonda ben olmayacağım. O zaman gezmeye devam" diyordum. Sonra ne mide bulantısı kalıyordu ne bir şey. Niye böyle yapıyorum diye kızdım kendime. Kendimi kötü anne gibi hissetmeye başladım. Çocuğundan sıkılan, çocuğunun her hareketi batan bir anne gibi. Ecem'e " Bir dakika annecim bir dur." dedim diye öfkelendim kendime. Böyle düşünemeye başladıkça dahada sakinleştim.
Ben çocuklu bir insan olmayı kabullenmeliyim. Normal olarak karşılamalıyım. Kendimi ona göre değil o benim hayatıma göre yaşamalı. Çünkü ben kusmalarıma göre yada bel ağrıma göre yaşamadım. Çok güzel bir 9 ay geçirdim. Kusmalarda bel ağrıları da sonradan gelmez oldu. Kendi kendime benim çocuğum yaramaz durmuyor dersem. Daha çekilmez olur hayat. Kabullenmeliyim ve ona göre davranmalıyım. Bugün yeni bir gün. Bende yeni kararlar almış taze bir anneyim. Kızımla bize hayat vız gelir tırıs gider. Ona göre :)
İnsanlarrr!;
"İlk değil benim çocuğum sokakta ağlayan. Arabasında durmayan. Huysuz da değil. Çok mutlu bir kızım var benim. Sizin çocuklarınızdan çok daha hareketli. Ben onunla yaşamayı öğreneceğim. Göreceksiniz her yerede gideceğiz onunla. Çatlayın patlayın. HIH İşte!"
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder